D VITAMINI JENERATÖRÜ «SUNPILL»
Biyolojik saatimiz uyku düzenini, beslenme davranışını, hormon salınımını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olur.
Yaşam tarzımızla ritim arasındaki kronik uyuşmazlık, çeşitli hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır.
•VITAMIN D NEDIR?
Vitamin D yağda çözünen bir hormon öncülüdür.
Vitamin D’nin insanlar için iki önemli formu mevcuttur;
•Vitamin D2
•Vitamin D3
Vitamin D2 bitkiler tarafından üretilirken, Vitamin D3 insanda cildin güneş ışığındaki UV radyasyonuna maruziyeti sonucunda oluşur.
Vitamin D’nin genel olarak vücutta rol oynadığı mekanizmalar şunlardır;
•Kas gücü ve immun fonksiyonların güçlenmesine yardım eder.
•Antiinflamatuar özellik gösterir.
•İnce bağırsaktan kalsiyum emilimini indükler.
•Kemik oluşumu, mineralizasyonu, büyüme ve onarım için gerekli olan kalsiyum ve fosfatın kan düzeylerinin yeterli olmasını sağlar.
•Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılında yayınlanan rapora göre ;
Güneş ışınları yoluyla yeterli Vitamin D’yi alabilmek için el ve yüz bölgesinin günde yaklaşık 15-20 dakika kadar güneşe maruziyetigerekmektedir.
Vitamin D eksikliği normal kemik metabolizmasının bozulmasına yol açarak şu durumlara neden olur;
•Çocuklarda kemiklerin mineralizasyon yetersizliğine bağlı ortaya çıkan Raşitizm (yumuşak ve deforme kemiklerle karakterizedir.)
•Yetişkinlerde Osteomalazi
•Osteoporoz
UV RADYASYON NEDIR?
UV Radyasyon elektromanyetik spekturumun non-iyonizan kısmında kalmaktadır.(100nm-400nm aralığında). Non iyonizan ışınım ile iyonizan ışınımı 100 nm sınır değeri birbirinden ayırmaktadır.
UV radyasyon 3 kısımda incelenelir;
-UVA (>315-400nm)
-UVB(>280-315nm)
-UVC (>100-280nm)
• UV-B ışınları ciltte yeni renk pigmentleri oluşumunu sağlarken, UVA ışınları cildin koruma mekanizmasını harekete geçirerek bu pigmentlerin aktive olmasını ve bronzlaşmayı sağlar.
• Güneş ışınlarının spektrumu ve yoğunluğu atmosferden geçiş esnasında değişikliğe uğramaktadır. Atmosferden geçiş esnasında stratosfer tabakası <290nm’deki UVC radyasyonun tamamına yakınını ve UVB radyasyonun %70-90’ını engellemektedir. Bu nedenle yeryüzüne ulaşan güneş kaynaklı radyasyonun ancak %5’lik kısmı olup, bu kısım 290-400 nm spektrumunda yer almaktadır.